Batı Şeria'nın Sınırları
Yazar: Yusuf Mert ÜSTÜN
Yayımlanma Tarihi: 09.12.2023
Anahtar Kelimeler
# Filistin
# Batı Şeria
# Oslo anlaşması
GAZZE, FİLİSTİN, BATI ŞERİA...
Filistin-İsrail Haritası (1947 ve 1967 sınırlarına göre)
Filistin ve İsrail ile ilgili haberleri okuduğunuzda veya dinlediğinizde "Batı Şeria", "Gazze" ve "Doğu Kudüs" gibi yer isimleriyle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu yer isimlerinin tam olarak nereyi işaret ettiği ise zaman zaman kafa karşılıklılığına neden olmaktadır. Çünkü bölgedeki jeopolitik durumun ve sınırların karma karışık bir şekilde olması mekanın zihnimizde tam bir yere oturmasını büyük ölçüde engellemektedir. Bahsi geçen yerlerin neresi olduğunu merak edip araştırma yapmak istediğiniz takdirde en popüler online internet hizmetinin İsrail ve Filistin sınırlarını bir çizgi şeklinde değil de kesik kesik bir biçimde gösterdiğine şahit olacaksınız. Bu durum bölge sınırlarının tartışmalı olduğuna bir işarettir.
Kafanızda sınırları tam olarak oturtmak için İsrail veya Filistin haritası şeklinde bir internet araması yaptığınızda ise muhtemelen karşınıza yanda gördüğünüz haritaya benzer bir harita çıkacaktır. Bu haritalar tarihin farklı dönemlerinde çok kısa yıl aralıklarına göre değişebilen bir nitelikte olup, bir birinden farklılıklar göstermektedir. Bu kısa yazının konusu (ilerleyen tarihlerde bir ekleme yapılmadığı takdirde) Filistin meselesinin tarihsel ağırlığından ziyade Batı Şeria'daki duruma yönelik olduğundan tüm sınırları tek tek incelemeyeceğiz.
Haritalarda Batı Şeria (ki ismini Şeria nehrinden almaktadır) Kudüs'ün Kuzey ve Güneyi boyunca yayılan yekpare bir alan gibi gösterilir. Ancak bu haritaların neredeyse tamamı Batı Şeria'nın içinde bulunduğu durumu gösterme konusunda eksik ve zayıf kalmaktadır.
Yukarıda hazırlamış olduğumuz harita Batı Şeria'daki güncel durumu çok daha iyi göstermektedir. Haritalarda yekpare bir halde bir bütün olarak duran Batı Şeria aslında çeşitli işgal bölgeleri ve Apartheide[1] dönüşmüş durumdadır. 1993'te Filistin ve İsrail üst düzey yöneticilerinin tarihte ilk defa bir araya gelerek yaptığı Oslo Anlaşması, Batı Şeria'yı sektörlere ayırmıştır. Filistin Kurtuluş Örgütü ve İsrail tarafından imzalanan Oslo Anlaşması ile kalıcı çözüme kavuşmak için aşamalı bir yapı hazırlandığı vaad edilmişti. Anlaşmaya göre Filistin idaresi, sivil ve askeri yönetimi tam olarak sağladığı A ve sadece sivil yönetimi ele aldığı B bölgelerini kontrol edecek, İsrail ise C bölgesini ileride devretmek şartıyla kontrolü altında tutacaktı. Ancak anlaşmaya uyulmayarak devir işlemi asla gerçekleşmedi. Günümüzde anlaşmalara ve uluslararası hukuka göre Filistin toprağı olarak kabul edilen C bölgesi sürekli illegal İsrailli yerleşimcilere açılmaktadır. Yani anlaşmanın tam tersi bir durum yaşanmaktadır. Bu durum haritada yekpare duran Batı Şeria'nın, içinden onlarca parçaya bölünmüş bir durumda kalmasına neden olmaktadır. Yasadışı yerleşimler, duvarlar ve kontrol noktaları tüm bölgeyi sarmış durumdadır. A ve B bölgeleri ise geçmişin Bantustanlarını[2] çağrıştırmaktadır. Yalnızca illegal yerleşimcilere ve işgal güçlerine açık yollar ve onları çevreleyen duvarlar her bir A ve C bölgesini bir çeşit hapishaneye çevirmiş durumdadır. Sözün özü uluslararası hukuka göre çizilen dejüre haritalarımız işgalin defacto durumunu göstermek konusunda yetersiz kalmakdır.
[1] ve [2] Apartheid, geçmiş dönemde Güney Afrika'da ırk ayrımına dayalı uygulanan ayrımcı bir sistem olup, siyahi halk Bantustan adı verilen bölgelerde homojen olarak yaşamaya itilmiş ve Bantustanlara vatandaş olarak kaydedilmiştir. Böylelikle Güney Afrika vatandaşlarının sahip oldukları hakların bir kısmından mahrum edilmiştir.